15 Temmuz Darbe Girişimi Üstünden Geçen 7 Yılda Hala Yanıt Bulmayan Sorulara Işık Tutuyoruz

15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi üstünden yedi sene geçti. Yaşamını yitiren vatandaşlarımızı ve darbeye karşı koyarken şehit olan güvenlik güçlerimizi saygıyla anarken, aradan geçen bunca seneye rağmen darbe girişimine ilişkin yanıt bulmayan onlarca soruyla yüzleşmeye devam ediyoruz. 

Bu içeriğimizde sizler için 15 Temmuz’a ilişkin akıllarda en çok kalan ve soruşturma sürecinde yeteri kadar aydınlatılmayan meselelere değineceğiz. Türkiye’nin 15 Temmuz’a nasıl geldiğini de birlikte anımsayacağız.

Türkiye, 7 sene önce tarihinin en kanlı darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Uzun yıllar boyunca kamuoyu tarafından “Gülen Hareketi” “Hizmet Hareketi” gibi sıfatlarla tanımlanan; 2014 itibarıyla Paralel Devlet Yapılanması- Fetullahçı Terör Örgütü olarak devlet literatürüne giren bir oluşumun organize ettiği değerlendirilen bu darbe girişiminin hayatımızda bıraktığı çok sayıda iz oldu.

‘Fetullah Gülen Cemaati’ ismiyle 1970’lerden itibaren kamuoyunda tanınan; 12 Eylül 1980 Darbesi sonrası ise örgütlenme gücünü ve hızını iyiden iyiye artıran bu Cemaat’in asıl gücüne kavuşması 2000’li yılları buldu. Hiç kuşkusuz özellikle 2002-2013 arası AK Parti iktidarı döneminde güçlenmek ve devlet içinde en üst kademelere yerleşmek için geniş bir alan buldular. Bu konuda iktidarın hatalı davrandığını ve bu yapının oluşturabileceği tehlikeleri göremediğini bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan defalarca kez ifade etti. Buna rağmen, FETÖ’nün güçlenme ve yükselme sürecine ilişkin son 7 yılda iktidarın sorumluluğunu ortaya koyan bir iddianame hazırlanmadı. İktidar yetkilileri bir soruşturmaya tabii tutulmadı.

Türkiye ve tüm Dünya, Darbe Girişiminden ilk olarak 15 Temmuz 2016 akşamı saat 22:00 sularında haberdar oldu. Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet köprüsü Jandarma Genel Komutanlığı tarafından trafiğe kapatıldı.

Herkes neler olup bittiğini anlamaya çalışırken dönemin başbakanı Binali Yıldırım, canlı telefon bağlantısı ile yaşananların Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grubun kalkışma girişimi olduğunu ilk kez ifade etti. Bu andan itibaren Türkiye, sabaha kadar sürecek gerilim dolu bir geceye giriş yaptı. Darbecilerin, amaçlarına ulaşabilmek için doğrudan sonuca gitmek ve iktidar yetkililerini etkisiz hale getirmek varken; köprüleri tutarak tüm dikkatleri üzerlerine çekmelerinin sebebi ve amacı ise hala tam olarak anlaşılabilmiş değil.

İstanbul’da köprüler tutulup Ankara’da jetler alçaktan uçuş yaparken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmaris’teydi. Herkes Erdoğan’ın durumunu merak ediyordu.

15 Temmuz’a ilişkin en çok sorulan sorulardan birisi ise, genel kontrolün darbecilerin elinde olduğu saat 21:00-24:00 arasındaki üç saatlik sürede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’te bulunduğu noktadan neden alınıp Darbecilerin üssüne götürülmediği sorusu. 

15 Temmuz davalarının büyük kısmında, darbeci subaylar Erdoğan’ı yakalamakla görevli olduklarını kabul ettiler ama bu operasyonun çok daha erken yapılması gerektiğini, anlam veremedikleri bir şekilde operasyonun geciktiğini iddia ettiler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk olarak 16 Temmuz’un ilk dakikalarında saat 00:24’te Face Time üzerinden halka seslendi. Yaşananların bir darbe girişimi olduğunu belirterek halkı meydanlara çağırdı.

Erdoğan’ın Marmaris’ten İstanbul’a geliş süreci de oldukça karmaşık bir tablo ortaya koyuyor. Erdoğan’ın ilk önce Ankara’ya gideceği, ancak Ankara’nın kendisi için güvenli olmadığının söylenmesi sonrası İstanbul’a hareket ettiği ifade ediliyor. Cumhurbaşkanı’nın Marmaris’ten Dalaman’a oradan da İstanbul’a hareket ettiği süreçte darbecilerin havada net bir üstünlüğü vardı. Bu üstünlüğe rağmen Erdoğan’ın İstanbul’a sağ salim ulaşması merak uyandırıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini Marmaris’ten İstanbul’a götürecek helikopter pilotlarına “kimin yanındasınız mertçe söyleyin” dediği iddia edildi. Ancak Erdoğan pilotlarla arasında geçen diyaloğun bu şekilde olmadığını savundu.

Erdoğan’ın anlatımına göre, kendisi helikopter pilotlarına uçup uçamayacaklarını ve olası bir saldırı durumunda neler yapabileceklerini sordu. Bunun üzerine pilotlar, benzinimiz bitmediği sürece havada kalırız yanıtını verdi. Erdoğan’ı taşıyan uçak ise Marmaris’ten İstanbul’a hareket ettiğinde ise Atatürk havalimanı darbecilerin kontrolündeydi. İniş izni alamamaları durumunda ne yapacaklarını soran pilotlara Erdoğan’ın, ‘iniş izni alamasanız da inin’ dediği öne sürülüyor. Ancak o kaotik atmosferde bunun nasıl mümkün olduğu hala bir tartışma konusu.

Sürecin en muğlak ve kuşku dolu isimlerinden birisi ise Adil Öksüz. Sakarya Üniversitesi’nde akademisyen olarak çalışan ve FETÖ’nün en yüksek seviyedeki isimlerinden olan Öksüz, 16 Temmuz sabahı Akıncı Üssü’nde yakalandı. Ancak olayın gizemi tam olarak bu noktada başladı.

Adil Öksüz, yakalandıktan sonra iki gün gözaltında tutuldu. Gözaltında bulunduğu süre içerisinde Akıncı Üssü’ne tarla satın almak için gittiğini iddia etti. Gözaltında bulunduğu süre zarfında üç ayrı telefon görüşmesi yaptı. 18 Temmuz’da ise darbe girişimiyle bir bağlantısı bulunamadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı ve serbest bırakıldığı andan itibaren ortadan yok oldu.

Sonrasında yapılan araştırmaların ardından, Adil Öksüz’ün terör örgütün üst düzey yöneticisi olduğu ortaya çıkarıldı. Nasıl serbest bırakıldığı ise ve 7 yıldır neden yakalanamadığı ise ortaya çıkarılmış değil.

Adil Öksüz’ün 9 Ocak 2015 tarihinden darbenin gerçekleştiği 15 Temmuz 2016’ya kadar 10 kez ABD’ye birer kez de Almanya ve Kuveyt’e gittiği tespit edildi. Darbe girişiminden altı gün sonra ise ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’na kayıtlı bir telefon ile görüşme yaptığı anlaşıldı. 

Adil Öksüz’ün yedi senedir nerede olduğu ve darbe sabahı üst düzey askerlerin bulunduğu Akıncı Üssü’ndeki görevi ise netleştirilemedi. Yapılan soruşturmalar sonucunda Öksüz’ün FETÖ’nün ‘Hava Kuvvetleri İmamı’ olduğu belirtiliyor.

15 Temmuz gecesine ilişkin gizemli ayrıntılar bitmek bilmiyor. Darbecilerin, özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombalamaları ülkede büyük bir infial uyandırdı.

Türkiye tarihinde, başarılı olmuş tüm darbe girişimlerinde, ilk önce iktidar mensupları kontrol altına alınmış, asayiş sağlanmış ardından bu durum kamuoyuna duyurulmuştu. 15 Temmuz gecesi ise olağan akışın dışına çıkılması ve halkın hedef alınması dikkat çekici bir ayrıntı olarak öne çıkıyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarihinde ilk kez 15 Temmuz gecesi bombalandı. Ankara ve İstanbul şehirleri ise yine tarihlerinde ilk kez hava bombardımanına maruz kaldı.

İktidarı ele geçirmeyi hedefleyen bir anlayışın, tarihte eşi benzeri görülmemiş şekilde, Meclis’i bombalaması ve halkın üstüne ateş etmesi bu hareketin hangi amaçlar doğrultusunda hareket ettiği noktasında şüpheleri artırıyor. 

Bazı otoriteler ise, sokağa çıkan halkın korkutulup caydırılması için darbecilerin saldırgan hareket ettiklerini savunuyor.

15 Temmuz’un üstünden geçen yedi yıl boyunca, halk kitlelerini en çok rahatsız eden konuların başında açılan davaların ve soruşturmaların yeteri kadar derinleştirilmemesi geliyor.

FETÖ ile bağlantılı oldukları, darbe girişimine karıştıkları gerekçesiyle iki milyona yakın insan tutuklu tutuksuz soruşturmalardan geçti. Yapılan soruşturmalarda FETÖ ile uzun yıllar birlikte hareket ettiği ispatlanmış ve kabul edilmiş bir gerçek olan AK Parti iktidarına yönelik bir dava açılmadı. FETÖ’nün güçlenme sürecinde direkt katkısı olan siyasetçiler sürecin ve soruşturmaların dışında bırakıldı.

15 Temmuz, Türkiye’nin siyasi dengesini de alt üst etti. Ülke uzun süre olağanüstü hal ile yönetildi. 15 Temmuz sonrası gelişen süreçte Başkanlık Sistemi’nin yolu açıldı.

16 Nisan 2017’de olağanüstü hal koşullarında gidilen başkanlık referandumunda tartışmalı bir şekilde %51 EVET oyu çıktı ve ülke yeni bir sistemin içine girdi. 

Türkiye’de muhalefet, 15 Temmuz sürecinin siyasi iktidar tarafından kendi siyasi ikballeri doğrultusunda manipüle edildiğini; darbeyi gerçekleştiren beyin takımının büyük oranda yurt dışına kaçtığını, iktidarın ise FETÖ soruşturmalarını muhalifleri temizleme operasyonu olarak suiistimal ettiğini savunmaya devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Deneme bonusu veren siteler
avcılar escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
Pendik Escort
ultrabet
Deneme bonusu veren siteler
Deneme bonusu
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
pendik escort
Pendik Escort
avcılar escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
Deneme bonusu
Deneme bonusu veren siteler
Deneme bonusu veren siteler
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
footer link satın al
tanıtım yazısı satın al
backlink satın al