Uzmanların çelişkili açıklamaları kaygıyı tetikliyor! 8 haftayı geçerse destek şart

Depremin Etkileri ve Psikolojik Boyutu

Depremin Psikolojik Etkileri Hakkında Uzmanlar Uyarıyor

Depreme 360 derece açıyla bakmanın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sadece yer bilimleri açısından değil, psikolojik açıdan da depreme bakmanın gerekliliğini vurguluyor. Deprem sonrası psikolojik durumu üç aşamada ele alıyor. İlk 15 gün içinde yaşanan akut stresin doğal olduğunu belirten Tarhan, bu sürecin genellikle kendi kendine düzeldiğini ifade ediyor. Ancak, stres yüzeyinin 4 haftayı aşması durumunda, posttravmatik stres bozukluğu riskinin ortaya çıkabileceği uyarısında bulunuyor. Sekiz haftayı geçtiğinde ise profesyonel destek almanın gerekliliğine dikkat çekiyor.

Deprem Korkusu ve Kişilik Yapısı Arasındaki İlişki

Prof. Dr. Tarhan, deprem korkusunun kişilik yapısına bağlı olarak farklılık gösterebileceğini ifade ediyor. Bazı insanların dışarıdan sakin görünmesine rağmen içsel olarak panik yaşayabileceğini belirten Tarhan, bu durumun soğukkanlılık olarak algılanabileceğini ancak çözüm bulunamadığı takdirde kronik strese dönüşebileceği uyarısında bulunuyor. Belirsizlik, çaresizlik ve umutsuzluk duygularının deprem korkusunu artırdığına dikkat çeken Tarhan, güçlü sistemlerin toplumun deprem korkusunu azaltmada etkili olduğunu vurguluyor.

Depremle İlgili Yapılan Açıklamalara Eleştiri

Prof. Dr. Tarhan, deprem tahminleriyle ilgili yapılan çelişkili açıklamaları değerlendirerek, her uzmanın kendi bakış açısından açıklamalar yaptığını belirtiyor. Bilimsel tartışmaların ekranlarda değil, uzmanlar arasında, bilimsel platformlarda yapılması gerektiğini ifade eden Tarhan, resmi kurumların uzman görüşlerini bilimsel veriler ışığında toplumla paylaşması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde halkta kaygı ve güvensizlik oluşabileceğini söylüyor.

Topluma Yansıyan Stres Faktörleri

Deprem sonrası oluşan kronik stresin toplum üzerinde etkilerini değerlendiren Prof. Dr. Tarhan, kronik mutsuzluğun toplumu ciddi şekilde etkilediğini belirtiyor. Bu sürece eklenen yeni stres faktörlerinin grup stresi oluşturduğunu ve tartışmaların, kavgaların ve şiddet olaylarının artabileceğini açıklıyor. Liderliğin önemine değinen Tarhan, kriz dönemlerinde liderlerin rolünün kritik olduğunu vurgulayarak toplumun liderlere güven duymadığı durumlarda krizin derinleşebileceğini söylüyor.

Depremle Başa Çıkmak İçin Öneriler

Deprem korkusuyla başa çıkmak için “kabul egzersizleri” yapmanın önemine değinen Prof. Dr. Tarhan, ‘Acceptance Commitment Therapy’ tekniklerini öneriyor. Nefes ve kas gevşeme egzersizleri yapmanın korkuyu yönetmede etkili olduğunu belirten Tarhan, pozitif düşüncelerin zihni rahatlattığını ve inanç sistemlerinin insanları sakinleştirdiğini ifade ediyor. Panik anlarında yalnız olmadığını bilmek gerektiğini vurguluyor.

Related Posts

Bayburt’ta kalp yetersizliğiyle 4 senedir mücadele eden hastaya şoklama özelliği bulunan kalp pili takıldı

Bayburt’ta 4 yıldır kalp yetersizliğiyle mücadele eden 57 yaşındaki bir hastaya, Uzm. Dr. Ali Can Özkan ve Anjiyografi Ünitesi ekibi tarafından, ani kalp durmalarına karşı koruma sağlayan şoklama özellikli kalp pili (ICD) başarıyla takıldı.

Diyabet alarmı: Çocuklarda vaka sayısı artışta

Ülkemizde 0-18 yaş grubundaki her 100 bin çocuktan yaklaşık 10-20’sinde Tip 1 diyabet görülüyor. Hastalığın görülme yaşı giderek düştüğünü, okul öncesi dönemde, hatta 1 yaşından küçük bebeklerde bile tanı konulabildiğini belirten Uzm. Dr. Jalilova, “Bu durum, ebeveynlerin ve sağlık çalışanlarının çocuklarda diyabet belirtilerini erken fark etmesinin önemini artırmaktadır” dedi.

Çocuğunuzun duruşuna dikkat ettiniz mi? Kalıcı hasara yol açabilir

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Gökhan Özkoçak, skolyozun yalnızca estetik değil, sağlık açısından da ciddi riskler taşıdığını vurguladı. Özkoçak, erken teşhisin cerrahiye gerek kalmadan tedavi şansı sunduğunu belirtti.

Felç riskinin en yüksek olduğu kan grubu açıklandı

Yeni bir genetik araştırma, A kan grubuna sahip bireylerin 60 yaşından önce felç geçirme riskinin diğer gruplara göre daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre O grubu bireyler ise daha düşük risk taşıyor.

Türkiye şişmanlıyor mu? 3,5 milyon kişilik ölçümden çarpıcı sonuçlar

Sağlık Bakanlığı’nın ülke genelinde hayata geçirdiği ‘İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa’ kampanyasının ilk 5 haftasında ölçüm yapılan 3 milyon 572 bin 436 kişiden 2 milyon 221 bin 201 kişinin vücut kitle indeksi ‘normal’ kilo aralığının üzerinde çıktı. Ölçüm yapılanların yaklaşık yüzde 5’inin ‘zayıf’, yüzde 32’sinin ‘normal’, yüzde 35’inin fazla kilolu, yüzde 28’inin ‘obez’ aralığında olduğu; erkeklerde ‘fazla kiloluluk’, kadınlarda ise ‘obezite’ oranının fazla olduğu belirlendi.

Masum gibi görünen bu belirti, ileride telafisi zor sorunlara yol açabilir

Çene yapısındaki gerilik çocuklarda hem estetik hem de işlevsel sorunlara neden olabilir. Uzmanlar, 10 yaş öncesinde başlayan ortodontik müdahalelerin çene gelişiminde kritik rol oynadığını vurguladı.