Kadın tipi meme büyümesi erkeklerde kırmızı alarm veriyor! Uzmanlar uyarılarını sıraladı

Jinekomasti Nedir? Görünümü ve Tedavi Yöntemleri

Erkeklerde kadın tipi meme büyümesi olarak bilinen jinekomasti, günümüzde daha sık karşılaşılan bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Bu durum, yalnızca estetik kaygılara neden olmakla kalmaz, aynı zamanda bireylerin psikolojik sağlığını da olumsuz etkileyebilir.

Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Burak Özkan, jinekomastinin nedenlerini hormonal dengesizlikler, genetik faktörler, obezite ve bazı ilaçların yan etkileri olarak açıklamıştır. Özellikle ergenlik döneminde başlayan bu durum, bazı bireylerde kalıcı hale gelebilir. Günümüzde jinekomasti, estetik cerrahi yöntemlerle başarıyla tedavi edilebilmektedir.

Harvard Tıp Fakültesi’nden Endokrinolog Prof. Dr. David Ludwig ise hormonal dengesizliklerin jinekomasti üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, erkeklerde östrojen seviyelerinin artması veya testosteron seviyelerinin düşmesinin meme dokusunun büyümesine yol açabileceğini belirtmiştir. Hormonal tedavilerle genellikle kontrol altına alınabilen bu durum, ileri vakalarda cerrahi müdahale gerektirebilir.


Karın germe ameliyatlarında vücutla barışmak! Kadın ve erkeklerde fark oluşturan sonuçlar
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR: JİNEKOMASTİNİN ARTIŞ NEDENLERİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Journal of Plastic and Reconstructive Surgery’de yayımlanan bir araştırma, obezitenin jinekomasti vakalarının artışında önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır. Kilo alımının meme dokusunda yağ birikimine yol açarak jinekomastiyi tetiklediği belirtilmektedir.

Endocrine Reviews dergisinde yayımlanan bir çalışma ise hormonal dengesizliklerin jinekomasti üzerindeki etkilerini incelemeaktadır. Testosteron seviyelerindeki düşüşün ve östrojen seviyelerindeki artışın jinekomastiyi tetiklediği ortaya konmuştur.

Aesthetic Surgery Journal’da yayımlanan bir başka araştırma, liposuction ve cerrahi yöntemlerin jinekomasti tedavisindeki etkinliğini değerlendirmektedir. Bu yöntemlerin estetik ve psikolojik iyileşme sağladığı vurgulanmaktadır.

JİNEKOMASTİ TEDAVİSİNDE ÖNE ÇIKAN YÖNTEMLER
1. Liposuction: Meme dokusundaki fazla yağın küçük kesilerle alınmasını sağlayan bu yöntem, özellikle meme başında sarkma olmayan hastalarda tercih edilmektedir.
2. Cerrahi Müdahale: Sert meme dokusunun çıkarılması veya fazla deri alınması gereken durumlarda cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Meme başında ciddi sarkma olan hastalarda bu yöntem daha etkili sonuçlar vermektedir.

3. Hormonal Tedavi: Hormonal dengesizliklerden kaynaklanan jinekomasti vakalarında, ilaç tedavisi ile hormon seviyeleri dengelebilir.
4. Psikolojik Destek: Jinekomasti, bireylerde özgüven kaybına ve sosyal izolasyona yol açabilir. Bu nedenle, tedavi sürecinde psikolojik destek sağlanması büyük önem taşımaktadır.

Erkekler neden rahim ağzı kanseri aşısı yaptırmalı? Uzmanlar anlatıyor
JİNEKOMASTİNİN PSİKOLOJİK ETKİLERİ

Jinekomasti, erkeklerde estetik kaygıların yanı sıra özgüven eksikliği, sosyal çekingenlik ve depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Uzmanlar, bu durumun bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini ve tedavi sürecinde psikolojik desteğin önemini vurgulamaktadır.


UZMANLARDAN ÖNERİLER

Doç. Dr. Burak Özkan, “Jinekomasti, estetik cerrahi yöntemlerle başarıyla tedavi edilebilen bir sorundur. Liposuction ve cerrahi müdahale, bu alandaki en etkili yöntemlerdir” derken, Prof. Dr. David Ludwig, “Hormonal dengesizliklerin kontrol altına alınması, jinekomasti tedavisinde önemli bir adımdır. Ayrıca, bireylerin psikolojik destek alması da tedavi sürecini olumlu yönde etkiler” sözleriyle konuya dikkat çekmektedir.

Related Posts

Bayburt’ta kalp yetersizliğiyle 4 senedir mücadele eden hastaya şoklama özelliği bulunan kalp pili takıldı

Bayburt’ta 4 yıldır kalp yetersizliğiyle mücadele eden 57 yaşındaki bir hastaya, Uzm. Dr. Ali Can Özkan ve Anjiyografi Ünitesi ekibi tarafından, ani kalp durmalarına karşı koruma sağlayan şoklama özellikli kalp pili (ICD) başarıyla takıldı.

Diyabet alarmı: Çocuklarda vaka sayısı artışta

Ülkemizde 0-18 yaş grubundaki her 100 bin çocuktan yaklaşık 10-20’sinde Tip 1 diyabet görülüyor. Hastalığın görülme yaşı giderek düştüğünü, okul öncesi dönemde, hatta 1 yaşından küçük bebeklerde bile tanı konulabildiğini belirten Uzm. Dr. Jalilova, “Bu durum, ebeveynlerin ve sağlık çalışanlarının çocuklarda diyabet belirtilerini erken fark etmesinin önemini artırmaktadır” dedi.

Çocuğunuzun duruşuna dikkat ettiniz mi? Kalıcı hasara yol açabilir

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Gökhan Özkoçak, skolyozun yalnızca estetik değil, sağlık açısından da ciddi riskler taşıdığını vurguladı. Özkoçak, erken teşhisin cerrahiye gerek kalmadan tedavi şansı sunduğunu belirtti.

Felç riskinin en yüksek olduğu kan grubu açıklandı

Yeni bir genetik araştırma, A kan grubuna sahip bireylerin 60 yaşından önce felç geçirme riskinin diğer gruplara göre daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre O grubu bireyler ise daha düşük risk taşıyor.

Türkiye şişmanlıyor mu? 3,5 milyon kişilik ölçümden çarpıcı sonuçlar

Sağlık Bakanlığı’nın ülke genelinde hayata geçirdiği ‘İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa’ kampanyasının ilk 5 haftasında ölçüm yapılan 3 milyon 572 bin 436 kişiden 2 milyon 221 bin 201 kişinin vücut kitle indeksi ‘normal’ kilo aralığının üzerinde çıktı. Ölçüm yapılanların yaklaşık yüzde 5’inin ‘zayıf’, yüzde 32’sinin ‘normal’, yüzde 35’inin fazla kilolu, yüzde 28’inin ‘obez’ aralığında olduğu; erkeklerde ‘fazla kiloluluk’, kadınlarda ise ‘obezite’ oranının fazla olduğu belirlendi.

Masum gibi görünen bu belirti, ileride telafisi zor sorunlara yol açabilir

Çene yapısındaki gerilik çocuklarda hem estetik hem de işlevsel sorunlara neden olabilir. Uzmanlar, 10 yaş öncesinde başlayan ortodontik müdahalelerin çene gelişiminde kritik rol oynadığını vurguladı.