Nüfus yaşlanıyor bakım ihtiyacı artıyor

“`html

Türkiye’de Yaşlı Nüfus ve Bakım İhtiyacı Artıyor

Geçtiğimiz yıl itibarıyla Türkiye’de 65 yaş üstü bireylerin sayısının 9 milyona yaklaşması dikkat çekici bir durum. 2018 ile 2023 yılları arasında yaşlı nüfusunun %21.4 oranında arttığı gözlemlenerek, bu rakam 8 milyon 722 bin 806’ya ulaştı. 65 yaş ve üzerindeki bireylerin genel nüfus içindeki oranı ise %10.2 olarak belirlendi. Uzmanlar, yaşlı nüfus oranının 2060 yılı itibarıyla %22.6’ya çıkmasını öngörüyor. Özellikle 80 yaş ve üzeri kişilerde bakım ihtiyacı belirgin bir artış gösteriyor. Bu durum, nüfusumuzun en hızlı büyüyen kesiminin yaşlandığını ortaya koyuyor. Diğer yandan, doğurganlık oranlarının düşmesi ve genç nesillerin sayısının azalması, toplumsal yapıda önemli değişimlere yol açıyor. Günümüzde bireyselleşme ve tekilleşme de yaygın bir yaşam tarzı olarak ortaya çıkıyor. Daha fazla bireyin uzun yaşamasıyla birlikte, bakım ihtiyacı da artmakta.

Yaşlı Nüfus ve Bakım İhtiyacı

Yaşlı bireylerin ihtiyaç duyduğu bakım Genellikle aile üyeleri tarafından sağlanıyor. Bu noktada eşler, kız çocukları ve gelinler ön planda. Maddi imkanı olan aileler profesyonel bakıcılara yönelirken, bazıları ise yaşlılarını bakım evlerine yerleştirmeyi tercih ediyor. Ailelerin çoğu bakım konusunda deneyim eksikliği nedeniyle bakımın kalitesini ve yaşlının ihtiyaçlarını karşılama düzeyini değerlendirmekte zorlanıyor. Bu yazı dizisi aracılığıyla, okuyucuları bu konularda daha fazla bilgi sahibi yapmak istiyoruz.

Bakım Konseptinde Üç Temel Sorun

Mevcut bakım modelinin birey ve beceri odaklı olduğunu söylemek mümkün. Bu modeller, bireylerin sosyal ve mekânsal çevreleriyle olan ilişkisini dikkate alarak, bakımın işlevselliği ve yeterliliği üzerinde yoğunlaşmaktadır.

  1. Bakım uygulamalarının eğitim müfredatında yeterince yer almaması,
  2. Eğitimli bakım teknikerlerinin mesleki tecrübelerini yeterince kullanamamaları,
  3. Bakım teknikerliği mesleğinin teknik detaylara sıkışmasının, çalışan motivasyonunu düşürmesi.
Bakım İhtiyacı Olan Yaşlılar

Bakıma Muhtaçlığın Boyutları

1- Fiziksel Boyut

Fiziksel boyut, bireyin günlük yaşamda hareketliliğini sürdürmesi amacıyla fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik uygulamaları içerir. Duyu organlarının uyarılması ve motor becerilerin geliştirilmesine odaklanmalıdır. Ayrıca tedavi edici bakım uygulamaları burada önemli bir rol oynamaktadır.

2- Ruhsal-Zihinsel Boyut

Kişinin yaşam deneyimi ve yaşadığı zorluklarla başa çıkma yeteneği ruhsal-zihinsel boyutu belirler. Araştırmalar, bakım ihtiyacı olan bireylerin bir kısmının kayıplarla başa çıktığını, ancak bazılarının ruhsal-zihinsel açıdan zorlandığını göstermektedir.

3- Sosyal Boyut

Sosyal boyut, bireylerin diğer insanlarla kurduğu ilişkiler ve sosyal katılımları ile ilgilidir. Kaliteli bakım, açık iletişim sayesinde sosyal becerileri geliştirmeyi hedeflemelidir. Bakıma muhtaç bireylerin sosyal katılımını destekleyecek fırsatlar sunulmalıdır.

Bakıma Muhtaçlık Derecesini Belirleyen Üç Faktör

Bir bireyin bakıma muhtaç olup olmadığını etkileyen üç ana faktör bulunmaktadır:

  • Bireyin hastalığı nasıl deneyimlediği ve buna verilen tepki,
  • Çevresindeki insanların hastalığı nasıl algıladığı ve beklentileri,
  • Mekânsal çevrenin bağımsız yaşamayı destekleme ya da engelleme düzeyi.

Multimorbidite, yani birden fazla kronik hastalığın varlığı, genellikle yaşlı bireylerde görülmekle birlikte, her yaş grubunda da mevcut olan bir durumdur ama yaşla birlikte artış gösterir.

Yaşlılık ve Kronik Hastalıklar

Bağımsız Yaşam İçin Riskler

Giderek daha fazla kişi ileri yaşlara ulaşmakta. Bireyselleşme toplumda yaygınlaşmakta ve bu durum aile üyeleri için yeni zorluklar çıkarmakta. Özellikle kronik hastalık sayısının artışı, bireylerin yaşam planlarını olumsuz etkilemektedir. COVID-19 gibi yeni hastalıkların da bu duruma eklenmesi, yaşlı bireyler için daha fazla zorluk yaratmaktadır.

Yaşlı bireyler genellikle birden fazla kronik hastalıkla mücadele eder, bu da tedavi süreçlerini karmaşık hale getirir. Bir hastalığı tedavi etmek için uygulanan yöntemler, genellikle diğer hastalıkların seyrini de olumsuz etkileyebilir. Bu süreçte, yaşa özgü tedavi yöntemlerinin dikkate alınması önem arz etmektedir. Yaşlı bireylerdeki farklı kronik hastalıkların etkileri ise bireyler arasında değişiklik göstermektedir.

YARIN: SOSYAL BAKIM SİGORTASI KURGULANMALI

“`

Related Posts

Yeni açıklanan enflasyon oranları Hırvatları endişelendirdi

Hırvatistan İstatistik Bürosu tarafından açıklanan öncü verilere göre, Hırvatistan’da yıllık enflasyon oranı Haziran 2025’te yüzde 3,5’ten yüzde 3,7’ye çıkarak son dört ayın zirvesini gördü. Bu yükselişte gıda, içecek ve tütün ürünlerindeki yüzde 5,2 …

Almanya’da enflasyon haziranda yüzde 2’ye düştü

Almanya’da haziran ayı enflasyon rakamları açıklandı. Buna göre yıllık enflasyon, haziranda yüzde 2’ye gerileyerek beklentilerin altında kaldı.

Ekonomistlerin haziran ayı enflasyon beklentisi belli oldu: İşte en düşük emekli aylığında ilk senaryo

Ekonomistlerin haziran ayı enflasyon beklentisi belli oldu: İşte en düşük emekli aylığında ilk senaryo

Erdoğan yıl sonu enflasyon beklentisini açıkladı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, enflasyonla mücadelede “tavizsiz duruşun” korunduğunu söyledi. Yıl sonu enflasyon beklentisine dair …

ETSO Meclis’i yoğun gündemle bir araya geldi

Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ETSO) 2025 yılı Haziran ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Gökhan Yılmaz başkanlığında ETSO Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantıda, ETSO …

220 binden fazla anneye destek: Doğum yardımları yattı mı?

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Aile Yılı kapsamında Haziran ayı doğum yardımı ödemelerini bugün itibarıyla 220 bin 268 annenin hesabına yatırdı.