Şuruptan sonra içilen su öksürüğü körüklüyor! Uzmanı açıkladı: 15-30 beklemek şart

Öksürük Şurubundan Sonra Su İçmek Neden Zararlı Olabilir?

Birçok kişi iyileşmek için şurup tüketirken zorlanıyor. Şurupların içerisindeki aromalar genellikle hoş olmadığı için su içme alışkanlığı gelişebiliyor. Uzmanlara göre öksürük şurubu tüketildikten hemen sonra su içmek bazı olumsuz etkilere yol açabiliyor.

Öksürük Şurubunun İçilmesinden Sonra Su İçme Alışkanlığı

Pek çok kişi öksürük şurubu içtikten sonra hemen su içme alışkanlığına sahip. Ancak Dr. Kanika Bobli’ye göre; öksürük şurubu içtikten hemen sonra su tüketmek, olumsuz etkilere neden olabilir. Şurup veya öksürük şurubu tüketildikten sonra su içmek, birçok sağlık sorununa yol açabilir.

Öksürük Şurubunun Tadını Hafifletmek için Su İçmek

Öksürük şurubunun tadını hafifletmek için su tüketmek, aslında daha fazla öksürmeye yol açabilir. Şurupların içinde bulunan gliserin, mukozayı kaplayarak mukus üretimini azaltmaya başlar ve kuru öksürüğe neden olabilir.

Doğru Zamanda Su İçin

Öksürük şurubu içtikten hemen sonra su içmemelisiniz. Çünkü su, ilacın koruyucu tabakasını yıkar ve etkisini azaltır. Şurubun ardından en az 15-30 dakika beklemek, ilacın tam etkisini göstermesine yardımcı olabilir.

Sıvı Dengesine Dikkat

Öksürük şurubu tüketirken sıvı dengesine dikkat etmek önemlidir. Ayrıca doğal yöntemlerle öksürüğü hafifletebilirsiniz. Şurup tükettikten sonra bir süre bekledikten sonra ıhlamur, zencefil çayı, elma çayı, ekinezya çayı ve nane çayı gibi doğal içecekler tüketebilirsiniz.

Doğal Karışımlarla Destek

Doğal bitki çaylarını kullanarak öksürük problemini hafifletebilirsiniz. Bal ve limon karışımı, pekmez, zeytinyağı ve limon karışımı gibi doğal karışımlar da etkili olabilir. Boğaz ağrısını hafifletmek içinse dut veya andız pekmezi, boğaz pastili ve ılık su ile gargara yapabilirsiniz.

Related Posts

Bakanlık duyurdu: Avrupa’nın 4 katı şeker içeren ürünlere düzenleme geliyor

Bakanlık duyurdu: Avrupa’nın 4 katı şeker içeren ürünlere düzenleme geliyor

Bayburt’ta kalp yetersizliğiyle 4 senedir mücadele eden hastaya şoklama özelliği bulunan kalp pili takıldı

Bayburt’ta 4 yıldır kalp yetersizliğiyle mücadele eden 57 yaşındaki bir hastaya, Uzm. Dr. Ali Can Özkan ve Anjiyografi Ünitesi ekibi tarafından, ani kalp durmalarına karşı koruma sağlayan şoklama özellikli kalp pili (ICD) başarıyla takıldı.

Diyabet alarmı: Çocuklarda vaka sayısı artışta

Ülkemizde 0-18 yaş grubundaki her 100 bin çocuktan yaklaşık 10-20’sinde Tip 1 diyabet görülüyor. Hastalığın görülme yaşı giderek düştüğünü, okul öncesi dönemde, hatta 1 yaşından küçük bebeklerde bile tanı konulabildiğini belirten Uzm. Dr. Jalilova, “Bu durum, ebeveynlerin ve sağlık çalışanlarının çocuklarda diyabet belirtilerini erken fark etmesinin önemini artırmaktadır” dedi.

Çocuğunuzun duruşuna dikkat ettiniz mi? Kalıcı hasara yol açabilir

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Gökhan Özkoçak, skolyozun yalnızca estetik değil, sağlık açısından da ciddi riskler taşıdığını vurguladı. Özkoçak, erken teşhisin cerrahiye gerek kalmadan tedavi şansı sunduğunu belirtti.

Felç riskinin en yüksek olduğu kan grubu açıklandı

Yeni bir genetik araştırma, A kan grubuna sahip bireylerin 60 yaşından önce felç geçirme riskinin diğer gruplara göre daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre O grubu bireyler ise daha düşük risk taşıyor.

Türkiye şişmanlıyor mu? 3,5 milyon kişilik ölçümden çarpıcı sonuçlar

Sağlık Bakanlığı’nın ülke genelinde hayata geçirdiği ‘İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa’ kampanyasının ilk 5 haftasında ölçüm yapılan 3 milyon 572 bin 436 kişiden 2 milyon 221 bin 201 kişinin vücut kitle indeksi ‘normal’ kilo aralığının üzerinde çıktı. Ölçüm yapılanların yaklaşık yüzde 5’inin ‘zayıf’, yüzde 32’sinin ‘normal’, yüzde 35’inin fazla kilolu, yüzde 28’inin ‘obez’ aralığında olduğu; erkeklerde ‘fazla kiloluluk’, kadınlarda ise ‘obezite’ oranının fazla olduğu belirlendi.